Diyarbakır Barosu Başkanı Güleç: ‘Tüm aktörler etkin rol oynamalı’
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’la ilgili açıklamaları ve “umut hakkı” tartışmasını değerlendirdi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’a konuşan Güleç, siyasette yeni bir sürecin ilk evresinin yaşandığına dikkati çekerek “umut hakkı”nı vurgulamasının önemli olduğunu söyledi. Güleç, “Bu bizce çok önemlidir. Umut hakkı aslında cezaevinde olan birinin dışarıya çıkma umudunu taşır. İnfaz Yasasına göre müebbet ve ağırlaştırılmış müebbetlerde 30-36 yıl gibi cezalar var. Anayasa’nın belli maddelerine ve devlet güvenliğine karşı işlenmiş suçlarda, ağırlaştırılmış müebbet cezası alanlar hayatı son bulana kadar cezaevinde kalıyor. Yani bu yasaya göre bir kişinin devlete karşı işlenen suçlarda cezaevinden çıkma ihtimali yok” dedi.
AİHM’nin verdiği “ihlal” kararlarına dikkati çeken Güleç, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesinin birlikte değerlendirilip yaşam hakkı ihlali tespitinde bulunduğunu söyledi. Öcalan-Türkiye, Kaytan-Türkiye kararlarında bunların olduğunu ifade eden Güleç, “Devlet Bahçeli’nin buna atıf yapması çok önemli. AİHM’in de tespit ettiği ihlali bir siyasi parti genel başkanı tarafından dillendirilmesi iyidir. Kürt sorunu bugüne kadar hep güvenlik tedbiri ve şiddetle çözülmek istendi. Bu politikanın son bulması, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü için bu bir adım olabilir. Baro başkanı, hukukçu ve bir birey olarak bu süreci destekliyorum. Siyasetçilerin böyle bir açılım yapmasını takdirle karşılıyorum. Umut hakkı’nı ortadan kaldıran düzenlemenin ortadan kaldırılmasına dönük bir karar var. Bu onunla ilgili bir çağrıdır. Doğrudan tahliyeyi sağlayan bir karar olsaydı, belki konseyin gündeminde çok ağır yaptırımlarda söz konusu olabilirdi. Evrensel hukuk normlarına göre ‘umut hakkı’ önemli bir haktır. AİHM de Sayın Öcalan için bu kararı vermiştir. Sayın Devlet Bahçeli’nin de bunu dile getirmesi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
‘TÜM AKTÖRLER SÜRECE DAHİL EDİLMELİ’
Kürt sorununun çözümü için tüm aktörlerin bu sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade eden Güleç, aksi halde bunun sekteye uğrama ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti. Güleç, “Öncelikle bütün toplumsal kesimlerin fikirlerine başvurulması gerekiyor. Aktörlerin kendi taleplerini ve soruna dair çözüm önerilerini rahatlıkla sunabileceği olanaklar da sağlanmalıdır. Yeni anayasa da tartışılıyor. Meclis’teki ve Meclis dışındaki bütün siyasi parti ve gruplar bunda etkin rol oynamalıdır. Bütün aktörlerin hukuken güvence altına alınması gerekiyor. Hukuki önlemler alınmalı ve gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
(MEZOPOTAMYA AJANSI)