İş

Finansman krizi: Ödeme zinciri kırılma riskiyle karşı karşıya

Finansman darboğazının henüz açılmamış olması ve soğuma atağı nedeniyle ekonominin cirosunun zayıflaması, piyasayı ödeme zincirini kırma riskiyle karşı karşıya bıraktı. Ticari kredi kartlarında limit ve taksitlerin sona ermesi firmaları daha fazla çek kullanmaya iterken, Temmuz ayında karşılıksız çek sayısında yaşanan patlama dikkat çekti. Piyasadaki tahsilatların gecikmesi, şirketlerin “alacaklarımı tahsil edebilecek miyim” endişesini artırırken, iş dünyası STK’larının ekonomi ile yaptıkları istişare toplantılarında ödeme zincirinin kırılganlığının artması sıklıkla gündeme geliyor. yönetim. Çünkü finansmandaki zorluklar firmaların yükümlülüklerini yerine getirmesini zorlaştırmaktadır. Bu noktada gerçek şube temsilcileri, piyasanın sağlıklı işlemesi için finansman musluğunun açılmasının şart olduğuna işaret ederek, ticari kredi kartlarında limit ve taksitlerin esnetilmesini talep ediyor.

Ekonomim’den Merve Yiğitcan’ın haberine göre, Bir ödeme aracı olarak çek, son yıllarda piyasanın akışını etkileyecek kadar ön planda değildi. Ancak son dönemde ticari kredi akışının yavaşlaması ile piyasada çek aracı yeniden ön plana çıkmaya başladı. Özellikle önceki dönemde Merkez Bankası’nın aldığı kararla ticari kredi kartlarına makro ihtiyati tedbirler getirilmiş, taksit uygulaması kaldırılmış ve limitler düşürülmüştür. Merkez Bankası bu kararından geri adım atsa da birçok banka taksit limitini gevşetmedi ve limitleri tekrar yükseltmedi. Son aylarda firmaların çek kullanımını artıran en değerli unsurlardan biri de bu olmuştur. Temmuz ayında açıklanan karşılıksız çeklere ilişkin veriler, piyasada ödeme güçlüğünü net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre Haziran ayında 9 bin 946 olan karşılıksız işlem gören çek sayısı Temmuz ayında yüzde 85 artarak 18 bin 426 oldu ve 2021 Haziran ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Reel sektör temsilcilerinden edinilen bilgilere göre, tahsilatlardaki gecikmeler artarken, ödemelerini alamayan firmalar yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanmaya başladı. Ödeme zincirinde artan kırılganlık karşısında, önde gelen iş dünyası STK’ları ve meslek kuruluşları, yeni ekonomi yönetimi ile yaptıkları istişare toplantılarında bu konuyu sıklıkla gündeme getiriyor ve ‘zincir kırılmadan önlemlerin alınmasını’ talep ediyor.

AVDAGIC: KIRMADAN ÖNCE ÖNLEMLER ALINMALI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Temmuz ayında karşılıksız çek miktarının bir önceki aya göre önemli ölçüde arttığına dikkat çekerek, bu gelişmenin ödemeler sisteminde aksamaya neden olmaması için önlem alınması gerektiğini söyledi.

Ticari kredi kartları ile taksitli yapılan işletme harcamalarının sağlıklı bir şekilde işlediğini hatırlatan Avdagic, “Ancak ticari kredi kartlarının taksit imkânı bizce gereksiz yere daraltılmıştır. Daha sonra bu kaldırıldı, kamu bankaları taksit ve limitleri kısmen açsa da özel bankaların çoğu bu limit ve taksitleri daralttıkları yerde bıraktı.” Küçük ve orta ölçekli firmaların işlemlerini ticari kredi kartları ile yaptıklarını, bu sistemin ödeme alanını da rahatlattığını, her iki tarafın da çek ve senetlerle uğraşmak zorunda kalmadığını belirten Avdagiç, “Bunu geri almak için çok çalışıyoruz. eskiden olduğu gibi. Tüketicilerin kredi kartları için bir miktar para biriktirmesi gerekebilir ancak iş dünyasını ilgilendiren kısımda daha hassas davranılması gerektiğini belirtmek isterim.”

KAYA: PATRONUN YÜKÜMLÜLÜKLERİ RİSK ALTINDA

Finansman eksikliğini en çok hisseden departmanlardan biri olan hazır giyim firmaları, yükümlülüklerini yerine getirmekte büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Genel Başkanı Ramazan Kaya, enflasyon ve beraberinde getirdiği maliyet sorunları ve geçmişte alınan kredi borçları nedeniyle bölümün finansman ihtiyacının önemli ölçüde arttığını hatırlattı. çıktı” dedi. Ağustos ayının enflasyonun en çok arttığı, kurun sabit kaldığı bir dönem olduğunu kaydeden Kaya, “Finansman olmayınca sektörümüz işçi maaşlarını ödeyemeyecek ve şirketler önce işçiyle karşılaşacak. Çalışma barışı zarar görür. Bunun devamında işveren kamu ve kredi borçlarını ödeyemeyecek. Bütün bunları göreceğiz. Bunun sinyalleri gelmeye başladı. İlk sinyaller işten çıkışlarda ve iş yeri kapatmalarda artış oldu, şimdi de çek iadeleri başladı” dedi. Bölümün talep yetersizliğinden kaynaklanan kârsız bir durumu anlattığına işaret eden Kaya, yıl sonunda bunun yansımalarının daha şiddetli hissedileceği konusunda uyardı.

GÜRCAN: BİR FİRMA ZARAR GÖRDÜĞÜNDE EN AZ 8 FİRMAYA YANSIYOR

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi ve Mobilya Sanayii İşadamları Derneği (MOBSAD) Lideri Nuri Gürcan da departmanda ödemeler tarafında yaşanan zulümlerden bahsetti. Mobilyada alışılagelmiş vade ile çalışma imkanının azaldığını, artık firmaların tamamen kendi öz kaynakları ile iş yapmaya başladığını söyledi. Bu durum neticesinde cironun düştüğüne işaret eden Gürcan, “Şu anda şirket kredi kartlarının vadesi durmuş, orada da daha çok tek çekim kullanılıyor. Kamu bankalarında taksit sayısı uygun, MDF, sunta vb taksitli. alabiliriz. Özel banka kartlarında taksit sayısı kimisinde bulunmazken kimisinde maksimum 4’tür. Bu durum üretim için gerekli olan hammadde alımını azalttığı için kapasitelerimiz düştü. Şirketlerin sermayeleri sınırlı olduğu için küçük bir darbe ile şirketler kapatılabilir veya yok edilebilir. Bir şirket ortadan kalkarsa bu çevredeki en az 8-10 şirkete yansır. Bu nedenle finansman imkanları açılmalıdır.

AKYÜZ: ÇEKTE LİMİT OLMADIĞINDA ALICI BAKİYESİNİ KAYBEDİYOR

Geçmişte İKMİB’in başkanı olan Akyüz Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, ticari kredi kartı taksitlerinin iptal edilmesinin firmaların daha çok çeke yönelmesine neden olduğunu söyledi. Firmaların daha önce tanımadıkları bir firmaya kredi kartı ile mal satabildiklerini ancak artık taksit imkanının neredeyse ortadan kalkmasıyla taksit büyüklüğünde çekler düzenlenmeye başlandığını belirtti. Dünyada sadece Türkiye’de çek vadesi olduğunu ifade eden Akyüz, “Çek normalde para taşıma riskini ortadan kaldırmak için kullanılmalıdır. Ama farklı yerlere getirdik. Sana inanç kalmadı. Piyasaya çok fazla müdahale var. Oyuncular zaten oyunu yüklediler. Kredi kartı gibi çok güvenli bir enstrüman kullanılıyordu ve her firma kendi limitleri dahilinde işlem yapabiliyordu. Ama çekte böyle bir limit yok… Bu olunca alıcılar bakiye kaybetmeye başlıyor.” Süreç içerisinde firmaların cirolarının düşmeye başladığına işaret eden Akyüz, “Böylece firmaların öz kaynaklarından yaptıkları harcamalar artıyor. Firmalar şu anda zayıflıyor. Bu da zincirin zayıflaması anlamına geliyor ve kırılmalar başlıyor” dedi.

ÖNEL: 15 GÜNDE VERİLEN ÇEK DEFTERLERİ ŞİMDİ 60-90 GÜNDE

İstanbul Esnaf Kulübü Lideri İlker Önel de enflasyonla mücadele için ekonomiyi soğutma çabalarının doğru olduğunu ancak yılbaşından bu yana TL’nin değer kaybetmesi ve artan faaliyet hacmi nedeniyle işletme sermayesinin küçük seviyelere indiğini kaydetti. maliyetler. İç piyasada talebin zayıflaması nedeniyle nakit akışında önemli bir bozulma yaşandığına işaret eden Önel, “Şirketlere açık hesap üzerinden sattığımız malları taksitlendiriyoruz, adeta finanse ediyoruz” dedi. Şu anda çok güçlü bir süreçten geçtiğimizi vurgulayan Önel, “Önceki dönemde enflasyon sorunu vardı ama ticari krediye erişim sınırlı da olsa devam etti, en azından maliyet düşüktü ve iç talep canlıydı. Hem kredi kartlarına taksitlerin düşürülmesi hem de limitlerin sınırlandırılması talebi zayıflattı. Reel sektörde cirolar düşüyor. Bu da ödemeleri yavaşlatmaya başladı” dedi. Çek karnesi almada bile sıkıntı yaşandığına işaret eden Önel, bankadan 15 gün önce gönderilen çek karnelerinin 60 ila 90 gün arasında geldiğini söyledi. “Şu anda firmalar içeride bakiyelerini tahsil etmeye çalışıyorlar, bakiyesi olana mal satmıyorlar” diyen Önel, “Çünkü tahsilat riski çok arttı. Şu anda tüm ibreler gerçek şube için güçlü bir dönemi gösteriyor. Reel sektörün makroekonomik dengelerinde genel prestijle ilgili bir sıkıntı var, alacaklar ve maliyetler dikkate alındığında ciddi bir süreç yaşanıyor. Özellikle son aylarda ödemelerde gecikmeler yaşanmaya başlandı. Dönem iş piyasada çok artmaya başlamış, masraflarını karşılayamayan işini devretmeye çalışıyor. Transfer sayısındaki artış, hem alacaklı şirketlerin tahsilatlarını zorlaştırabilir hem de genel olarak istihdam, üretim ve kapasiteyi azaltabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu