Sağlık

Sosyal ilişkileri iyi olanlar daha az yaşlanıyor…

Yaşlıları en çok sevindiren ise gençlerin gelip fikir istemesidir.

Yeterli sosyal bağlantıya sahip olanlar daha az yaşlanıyor…

Yaşlıların soru soran gençleri sevdiğini belirten  Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yaşlıları en çok mutlu eden şey gençlerin gelip onlara fikirlerini sormalarıdır.” söz konusu.

“İyilik yapan bir insanın hayatının ilerleyen yıllarında yalnız kalması mümkün değildir, bencil insanlar yalnız kalır.” Tarhan, sosyal bağları iyi olan kişilerin daha az yaşlandığını söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. ölüm ve yaşlılık.

Prof. 1,80 cm. Olmazsa 1.60 veya 1.70 cm’de kalabilir. Yaşla aynı şey. Dolayısıyla yaşlanma, doğumla birlikte oluşan biyolojik kaderimizdir. Modernizm bize bunu görmezden gelerek mutlu olmayı öğretiyor.” söz konusu.

Narsistik yatırımlar mı yapıyoruz?

Prof. ayrıca insanların hastalıkları ve yaşlılığı gördüklerinde bedenlerine narsistik bir yatırım yaptıklarını da açıklıyor. Dr. Tarhan şunları söyledi:

“Narsist yatırım; Vücudunu, vücudunu, yaşını, hayatını, hayatını çok sevmek. Ona sevgi yatırımı yapmak. Bir insan aşka ne yatırım yaparsa yapsın, ona narsisistik bir yatırım yapmış demektir. Bir kişi narsisistik yatırımını bedenine yapmışsa, en ufak bir yeri bile acısa paniğe kapılır. Sağlığı biraz olsun bozulsa hemen hastaneye gider, ambulansı görünce durumu daha da kötüleşir. İnsanın anlamının tanımı budur. Eğer bunu para için yaptıysa, küçük bir kriz ya da para kaybı olduğunda hızla depresyona giriyor. Eğer bir makama ulaşmışsa, o makamdan düştüğünde çabuk çöker. Mesela bir CEO emekli olduktan sonra 6 ay içinde kansere yakalanıyor.”

Narsisistik yatırımı faize yapan kişinin estetikten vazgeçemeyeceğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “Ancak narsisistik yatırımda sadece kendine bir şeyler katmak değil, insanlığa da bir şeyler katmak önemli. hayata bir şeyler katmak, vatana bir şeyler katmak, yaratılışa uygun yaşamak.” söz konusu.

Her çağın artıları, eksileri ve sevinçleri vardır.

İnsanoğlunun en büyük kabusunun yalnızlık, anlamsızlık ve belirsizlik olduğunu söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şöyle devam etti:

“Bunlardan insanın en büyük korkusu anlamsızlıktır. Hayatınıza anlam kattığınızda belirsizlik ortadan kalkar, yalnızlık da öyle. Mana burada kritik kavramdır. Yaptığı işe anlam kattığında zihinde mantıksal bir çerçeveye oturur.

Yaşlılığa nasıl anlam eklenir? Yaşlıların gençler gibi olmaya çalışmaları en büyük anlam kaybıdır. Her yaşın artıları, eksileri ve avantajları vardır. İnsan her çağın zevklerini bilirse yaşayabilir. Çocuklukta da aynı, ergenlikte de aynı, orta yaşta da aynı… İlerleyen yaşlarda bazı yeteneklerimizi kaybederiz ama bazı yeteneklerimizi kazanırız. Örneğin kazanılan yetenekler nelerdir? Akıllı olmak, ailede fikri sorulan kişi olmak, insanlara yol gösteren ve yardım eden biri olmak, eserler vermiş olmak, güzel bir çocuk yetiştirmek, faydalı bir ilim ile meşgul olmak, ölümden sonra da devam edecek hoş şeyler bırakmak, bunlar arasındadır. hayatın anlamı. Böyle bir durumda insanlar yaşlandıklarını ama iyi yaşlandıklarını, topluma ve hayata anlam kattıklarını söylüyorlar.”

Geçmiş anılarla yaşamak yaşlılıktır…

Prof., ölümden sonra yatırımı olmayanların yaşlılık krizlerine yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtti. Tarhan: “Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa, yeni şeyler öğrenmiyorsa, şaşırmıyorsa, çok şey bildiğini düşünüyorsa, her şeyi bildiğini söylüyorsa, egosu yüksekse, merak etmiyorsa, sorgulamıyorsa, araştırmaz, sadece geçmiş anılarla yaşar, sürekli eskileri tekrarlar, buna yaşlılık denir.” dedi.

Tarhan, yaşlılığın üç türü olduğunu, bunların kronolojik yaşlılık, biyolojik yaşlılık ve manevi yaşlılık olarak adlandırıldığını kaydederek, şöyle konuştu: “İnsan yeni şeyler öğrenir, konfor alanının dışına çıkar. canlı ve enerjik ise zaten kendini yıpratmaz. Bu kişilerin beyinleri mutluluk hormonu salgıladığı için bu geni taşısalar dahi Alzheimer’a yakalanmazlar. Nasıl genç kaldın diye sorduğunuzda emin olun böyle yaşayanlar genç kalır. Bedenimiz bir devletse, beynimiz de hükümettir. “Bir insan beynini iyi yönetiyorsa, tüm vücudunu ve sağlığını da iyi yönetiyor demektir.” söz konusu.

Gününü kahve içerek geçiren yaşlı kişi daha hızlı yaşlanır

Bilgiyi yaşına uygun kullanmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, şunları kaydetti:

“Yaşlıları en çok sevindiren şey gençlerin gelip fikirlerini sormaları. Gençler bildikleri için sormak istemiyorlar. Yaşlılar soru soran gençleri, özellikle de çocukları severler. Öğrenmeye meraklı insanlar oldukları için bildiklerini de aktarırlar.

Yaşlılık, evin bir köşesinde yaşamak, huzurevine gitmek demek değildir. Toplumda yaşlılar dezavantajlı bireyler olarak görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 65-74 yaş aralığını genç yaşlılık olarak adlandırmaktadır. 75 ile 84 yaş arasını orta yaş olarak adlandırıyor. 85 yaş ve üzeri yaşlılık sayılır. Tüm nüfusun yaş ortalaması bu kadar arttığı için buna da not verme ihtiyacı duyuyorlar. Aslında ideal olan insanın hayatının geri kalanında üzerinde çalışabileceği bir şey bulması. “Sabah uyandığında bir hedefi olan, yani gününü kahvehanelerde geçiren yaşlı insan daha hızlı yaşlanır.”

Kültür olarak huzurevine gitmeyi ‘terk edilme’ olarak algıladığımızı belirten Prof. Tarhan, toplumda yeterli iz bırakmış, hoş bir yaşlıyı kimsenin yalnız bırakmak istemediğini, bu kişiler huzurevine kendi istekleriyle gitseler bile çok sayıda ziyaretçinin geldiğini anlattı.

Sosyal ilişkileri iyi olanlar daha az yaşlanıyor…

Son nefesimize kadar üretmeyi hedeflememiz gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “Bu üretim ille de fiziksel üretim olmayabilir, zihinsel üretim olabilir, çocuklara yol gösterici olabilir…” dedi.

Prof., sosyal ilişkileri iyi olan kişilerin daha az yaşlandığını da kaydetti. Tarhan, Avrupa’da yaşlı yalnızlığının fazla olması nedeniyle bütçe ayrıldığını ve bu konuda yatırımlar yapıldığını belirtti.

Prof. Dr. Tarhan, insanlara hiçbir çıkarı olmadan ve karşılıksız yardım edenlerin farkında olmadan sevildiğini belirterek, “İyilik yapan bir insanın hayatının ilerleyen yıllarında yalnız kalması mümkün değildir, bencil insanlar kalır. yalnız.” Sözlerini şu şekilde tamamladı:

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu